BİR ADAY İZLENİMİ
15 Kasım günü telefonum çaldı. Karşımdaki kişi Taşova belediye başkan aday adayı sayın Bayram Öztürk idi. Bana “akşam saat 18.00 de partisinin Gençlik ve Kadın kollarıyla toplantı yapacağını bu nedenle beni de davet ettiğini söyledi. Kabul ettim ve “Çadır Restoran’da yanımda Sayın Cesarettin Tuzla ile birlikte ulaştık.
Salonun iki tarafına iki teşkilat disiplinli bir şekilde oturmuşlardı. Biz, Cesarettin Tuzla ile kendimize tahsis edilen masaya oturduk. Yemekler yendikten sonra aday adayı sıfatıyla Bayram Öztürk konuşmasına başladı. Konuşmanın ilk bölümünde, partisini öne çıkararak itiraf edeyim, akıcı bir uslüp, mükemmel bir içerik ve çok çalışılmış ya da yetenek dolu bir tarzla aday oluş sebebini anlattı. İkinci bölümde ise partililerine Taşova’mızın sorunlarını ve bu sorunlardan çıkış yollarını slayt görüntüsü eşliğinde, kaynaklarını da göstererek en küçük ayrıntılarını bile hesaba katmak suretiyle anlattı. Bir buçuk saate yakın anlatısı içinde, o kadar güzel ifadeler ve veriler ortaya koydu ki, eski bir gazeteci olan Sayın Cesarettin Tuzla bile soracak soru bulamadı.
Partini hem kadın kolları ve hem de gençlik kolları çok disiplinli, inanılmaz bir itaat anlayışı içinde ve çok dikkatlice tabiri caizse sanki nefes bile almadan dinledi.
Sadece gençlik kolları başkanı sevgili Selim Şahin, belki beni konuşturmak adına biraz da “sataşma” olsun kabilinden göndermede bulundu. Ben de onun göndermesine cevap olsun diye küçük bir örneklendirme ile mukabele ettim. Her ikimiz de tatlı tebessümde buluştuk. Burada Selim’e selam olsun.
İş soru faslına geçince, gözler bana yöneldi. Çünkü o toplumun en kıdemlisi Cesarettin abiden sonra bendim.
Kendimce bir-iki örneklendirme ile aday adayına başarı diledim.
Siz okuyucularıma olayı çok özet ve yorumsuzca anlattım.
Ancak belirtelim; bu ülkenin her eserinde alın teri incileşen herkese selam veririz. Partisi, “kim”liği, ve şahsiyetinin çok fazla önemli olmadığını bile düşündüğümüzü söylersek okuyucularımız bizi affetsin.
Hizmete ve gelişmeye o kadar susadık ki, hiç sormayın!
Hani çok susayan insan bulanık su bile bulsa içer ya! İşte biz, öyle bir noktaya geldik. Milletin beklentisi o ki; seçilen kişi, isterse ne yaparsa yapsın, tek hizmet etsin.
Bu güne kadar çok bulanık su içtik. “Yeter artık” diyoruz. İçimiz lığ bağladı. Bundan böyle suyun temizini içmek istiyoruz.
Duamız, hayırlısı olması yönünde…